| Abdullah-Ahmet Akgül Meali | 
                (İşte bu) Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırıyor ve onları doğruya (hidayet ve istikamet yoluna) yöneltmiyordu. (Bu yüzden belayı hak etmişti.) | 
              
                        
                | Abdulbaki Gölpınarlı Meali | 
                Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları. | 
              
                        
                | Abdullah Parlıyan Meali | 
                Çünkü Firavun, halkını saptırmış ve onlara doğru yolu göstermemişti. | 
              
                        
                | Ahmet Tekin Meali | 
                Firavun kavmini, başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladı. Allah'ın peygamberi vasıtasıyla öğrettiği doğru, hak yolu da göstermedi, öğretmedi.*  | 
              
                        
                | Ahmet Varol Meali | 
                Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola yöneltmedi. | 
              
                        
                | Ali Bulaç Meali | 
                Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi. | 
              
                        
                | Ali Fikri Yavuz Meali | 
                Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi. | 
              
                        
                | Bahaeddin Sağlam Meali | 
                Firavun milletini saptırdı. Çıkış yolu da bulamadı. | 
              
                        
                | Bayraktar Bayraklı Meali | 
                Firavun, toplumunu saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi. | 
              
                        
                | Cemal Külünkoğlu Meali | 
                Firavun, halkını saptırdı, onların doğru yolu bulmasına engel oldu. | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Eski) | 
                Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 
                Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. | 
              
                        
                | Diyanet Vakfı Meali | 
                Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.  *  | 
              
                        
                | Edip Yüksel Meali | 
                Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi. | 
              
                        
                | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 
                Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi. | 
              
                        
                | Elmalılı Meali (Orjinal) | 
                Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi | 
              
                        
                | Hasan Basri Çantay Meali | 
                Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi, | 
              
                        
                | Hayrat Neşriyat Meali | 
                İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi. | 
              
                        
                | İlyas Yorulmaz Meali | 
                Firavun kendi toplumunu saptırmış ve onların doğru yolu seçmelerine engel olmuştu. | 
              
                        
                | Kadri Çelik Meali | 
                Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi. | 
              
                        
                | Mahmut Kısa Meali | 
                Böylece Firavun, bir lider olarak halkını doğru yola ileteceği yerde, onları büsbütün sapıklığa sürükledi.  | 
              
                        
                | Mehmet Türk Meali | 
                Firavun, kendi toplumunu saptırdı ve onları hak yola iletmedi. | 
              
                        
                | Muhammed Esed Meali | 
                Çünkü Firavun halkını saptırmış ve [onlara] doğru yolu göstermemişti. | 
              
                        
                | Mustafa İslamoğlu Meali | 
                bir kez Firavun halkını yoldan çıkarmıştı; bir daha da doğruyu bulamadı. | 
              
                        
                | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | 
                Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi. | 
              
                        
                | Suat Yıldırım Meali | 
                Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü. [11, 98] | 
              
                        
                | Süleyman Ateş Meali | 
                Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi. | 
              
                        
                | Süleymaniye Vakfı Meali | 
                Firavun halkını yoldan çıkarmış, doğru yolu göstermemişti. | 
              
                        
                | Şaban Piriş Meali | 
                Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti. | 
              
                        
                | Ümit Şimşek Meali | 
                Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı. | 
              
                        
                | Yaşar Nuri Öztürk Meali | 
                Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi. | 
              
                        
                | M. Pickthall (English) | 
                And Pharaoh led his folk astray, he did not guide them. | 
              
                        
                | Yusuf Ali (English) | 
                Pharaoh led his people astray instead of leading them aright.(2600)*  |