| Abdullah-Ahmet Akgül Meali | 
                “Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Nalınlarını (pabuçlarını) çıkar (ve nefsi-dünyevi bağımlılıklarını bırak da öyle gel) ; çünkü sen, kutsal olan Tuva vadisindesin!” (şeklinde seslenildi.) | 
              
                        
                | Abdulbaki Gölpınarlı Meali | 
                Şüphe yok ki benim senin Rabbin, çıkar ayakkabılarını, kutlu vadidesin, Tuva'dasın sen. | 
              
                        
                | Abdullah Parlıyan Meali | 
                “Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Öyleyse artık pabuçlarını çıkar, çünkü sen, kutsal vadi Tuvâ'dasın. | 
              
                        
                | Ahmet Tekin Meali | 
                “Ben, senin Rabbin, benim. Hemen sandaletlerini çıkar. Sen kutsal Tuvâ vâdisindesin.”*  | 
              
                        
                | Ahmet Varol Meali | 
                "Ben, şüphesiz senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar. Sen kutsal vadi olan Tuva'dasın. | 
              
                        
                | Ali Bulaç Meali | 
                'Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın.' | 
              
                        
                | Ali Fikri Yavuz Meali | 
                Haberin olsun ben, senin Rabbinim. Hemen ayakkablarını çıkar; çünkü sen, mukaddes vadi olan Tuva'dasın.” | 
              
                        
                | Bahaeddin Sağlam Meali | 
                “Şüphesiz Ben, senin Rabbin ve sahibinim. Artık ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen, mukaddes bir vadi olan Tuva’dasın. | 
              
                        
                | Bayraktar Bayraklı Meali | 
                “Şüphesiz, ben senin Rabbinim; ayağındaki pabuçları çıkar! Çünkü sen kutsal vâdi Tuvâ'dasın!” | 
              
                        
                | Cemal Külünkoğlu Meali | 
                11,12. Musa ateşin yanına varınca, ona (şöyle) seslenildi: “Ey Musa! Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuva'dasın.” *  | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Eski) | 
                "Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın." | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 
                “Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ’dasın.” | 
              
                        
                | Diyanet Vakfı Meali | 
                Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vâdi Tuvâ'dasın! | 
              
                        
                | Edip Yüksel Meali | 
                "Ben, evet Ben senin Rabbinim. Sandallarını çıkar. Çünkü sen kutsal vadide, Tuva'dasın." | 
              
                        
                | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 
                "Ben şüphesiz senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar, çünkü sen kutsal bir vadi olan Tuvâ'dasın." | 
              
                        
                | Elmalılı Meali (Orjinal) | 
                Ya Musâ haberin olsun benim, ben rabbım, hemen papuşlarını çıkar çünkü sen mukaddes vadide tuvadasın | 
              
                        
                | Hasan Basri Çantay Meali | 
                Şübhesiz ben im ben senin Rabbin. Haydi pabuşlarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vâdîde, «Tuvaa» dasın. | 
              
                        
                | Hayrat Neşriyat Meali | 
                “Muhakkak ki ben, senin Rabbinim; haydi pabuçlarını çıkar! Çünki sen, mukaddes vâdi Tuvâdasın!” | 
              
                        
                | İlyas Yorulmaz Meali | 
                “Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi, Tuva dasın.” | 
              
                        
                | Kadri Çelik Meali | 
                “Gerçekten ben, (evet sadece) ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın.”*  | 
              
                        
                | Mahmut Kısa Meali | 
                “Ben, evet Ben senin Rabb’inim! Öyleyse çıkar ayakkabılarını, çünkü şu an Sînâ dağının eteklerindeki Tuvâ’da, o kutsal vadide, yüce bir makâmın huzurunda bulunuyorsun!  | 
              
                        
                | Mehmet Türk Meali | 
                (Ve devamla): “Gerçekten Ben, senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen, kutsal Tuvâ1 vadisindesin.”*  | 
              
                        
                | Muhammed Esed Meali | 
                “Benim, Ben! Senin Rabbin! Öyleyse artık pabuçlarını çıkar! Ve bil ki, sen iki kez kutlu kılınmış vadidesin. 9 | 
              
                        
                | Mustafa İslamoğlu Meali | 
                “Benim, Ben! Senin Rabbin! Şimdi ayakkabılarını çıkar![2555] Çünkü sen iki kez kutsal kılınmış vadidesin![2556]*  | 
              
                        
                | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | 
                «Şüphe yok Ben'im. Ben senin Rabbinim. İmdi papuçlarını çıkar. Muhakkak ki, sen mübarek bir vadide, Tûvâ'dasın.» | 
              
                        
                | Suat Yıldırım Meali | 
                “Haberin olsun: Senin Rabbin Benim! ” denildi. “Çıkar pabuçlarını hemen! Çünkü kutsal vâdidesin sen! (Evet evet) Tûvâ'dasın sen! ” [79, 16] {KM, Çıkış 3, 5}*  | 
              
                        
                | Süleyman Ateş Meali | 
                Ben, (evet) ben senin Rabbinim! Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen, kutsal vadide, Tuva'dasın. | 
              
                        
                | Süleymaniye Vakfı Meali | 
                “Ben, evet ben! Senin Rabbinim[*]. Ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen, kutsal Tuva vadisindesin.*  | 
              
                        
                | Şaban Piriş Meali | 
                Ben, senin Rabbinim! Ayakkabılarını çıkar. Sen mukaddes Tûvâ vadisindesin. | 
              
                        
                | Ümit Şimşek Meali | 
                “Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü kutsal vâdi Tuvâ'dasın. | 
              
                        
                | Yaşar Nuri Öztürk Meali | 
                "Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva'dasın." | 
              
                        
                | M. Pickthall (English) | 
                Lo! I, even I, am thy Lord. So take off thy shoes, for Lo! thou art in the holy valley of Tuwa. | 
              
                        
                | Yusuf Ali (English) | 
                "Verily I am thy Lord! therefore (in My presence)(2543) put off thy shoes: thou art in the sacred valley Tuwa.(2544)*  |