| Abdullah-Ahmet Akgül Meali | 
                (Ey Nebim!) Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (kabirde de tek başına bırakacağım şu adamı) Bana bırak;  | 
              
                        
                | Abdulbaki Gölpınarlı Meali | 
                Bırak beni ve yarattığımı yapayalnız. | 
              
                        
                | Abdullah Parlıyan Meali | 
                Bana bırak tek başına yarattığım o kişiyle uğraşmayı. | 
              
                        
                | Ahmet Tekin Meali | 
                Malsız, evlâtsız olarak yaratıp dünyaya getirdiğim kimseyi, bana bırak. | 
              
                        
                | Ahmet Varol Meali | 
                O yapayalnız yarattığım kimseyi sen bana bırak.*  | 
              
                        
                | Ali Bulaç Meali | 
                Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak; | 
              
                        
                | Ali Fikri Yavuz Meali | 
                (Mal ve evlâdsız olarak) tek başına yarattığım o kâfiri (Velid İbni Muğîre'yi) bana bırak. | 
              
                        
                | Bahaeddin Sağlam Meali | 
                Beni, yarattığım o kimseyle yalnız bırak. (Ben onun hakkından gelirim.) | 
              
                        
                | Bayraktar Bayraklı Meali | 
                11,12,13,14. Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak! | 
              
                        
                | Cemal Külünkoğlu Meali | 
                (Mal ve evlatsız olarak) tek başına yarattığım o inkârcıyı (Velid İbni Muğîre'yi) bana bırak! | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Eski) | 
                11,12,13,14. Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 
                Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak. | 
              
                        
                | Diyanet Vakfı Meali | 
                11, 12, 13, 14. Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak! | 
              
                        
                | Edip Yüksel Meali | 
                Bir birey olarak yarattığım kişiyi bana bırak. | 
              
                        
                | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 
                Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak. | 
              
                        
                | Elmalılı Meali (Orjinal) | 
                Bırak bana o herifi ki yarattım da tem tek | 
              
                        
                | Hasan Basri Çantay Meali | 
                11,12,13,14. Bir tek (ya'nî nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak. | 
              
                        
                | Hayrat Neşriyat Meali | 
                Tek olarak yarattığım şu kimseyi ise, bana bırak!(3)*  | 
              
                        
                | İlyas Yorulmaz Meali | 
                Beni ve yalnız olarak yarattığım kimseyi başbaşa bırak. | 
              
                        
                | Kadri Çelik Meali | 
                Tek başıma yarattığım o kimseyi bana bırak. | 
              
                        
                | Mahmut Kısa Meali | 
                Annesinin karnında âciz, yapayalnız ve çaresiz bir kul olarak yarattığım o azgın inkârcıyı sen bana bırak! Hakikati çok iyi bildiği hâlde; kibir, inat ve bencilliği yüzünden ayetlerime başkaldıran o küstah ve azgın kâfirin hakkından bizzat Ben geleceğim! | 
              
                        
                | Mehmet Türk Meali | 
                11,12,13,14. Bırakın Bana! O kendi ellerimle yarattığım,1 kendisine bolca servet ve gözünün önünde duran oğullar verdiğim ve önüne imkân ve fırsatlar serdiğim adamı.2*  | 
              
                        
                | Muhammed Esed Meali | 
                BANA BIRAK yalnız yarattığım 5 o kişi[yle uğraşma]yı, | 
              
                        
                | Mustafa İslamoğlu Meali | 
                BENİ tek başıma yarattığımla başbaşa bırak![5409]*  | 
              
                        
                | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | 
                Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. | 
              
                        
                | Suat Yıldırım Meali | 
                11, 12, 13, 14. Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak! *  | 
              
                        
                | Süleyman Ateş Meali | 
                Benimle şu adamı yalnız bırak ki ben onu tek olarak yarattım. | 
              
                        
                | Süleymaniye Vakfı Meali | 
                Tek olarak yarattığım o kişiyi[1] bana bırak[2]!*  | 
              
                        
                | Şaban Piriş Meali | 
                Beni, yarattığım kimse ile yalnız bırak. | 
              
                        
                | Ümit Şimşek Meali | 
                Tek başına yarattığım kimseyi Bana bırak. | 
              
                        
                | Yaşar Nuri Öztürk Meali | 
                Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak! | 
              
                        
                | M. Pickthall (English) | 
                Leave Me (to deal) with him whom I created lonely, | 
              
                        
                | Yusuf Ali (English) | 
                Leave Me alone, (to deal)(5784) with the (creature) whom I created (bare and) alone!-(5785)*  |