| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ancak (onlar) Rablerinin emrine başkaldırdılar; böylece (gaflet ve dalâlet içinde) bakıp-dururlarken, onları yıldırım çarpıp-yakalıyordu. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken Rablerinin emrine karşı azgınlıkta bulunmuşlardı da onları bir yıldırımdır, gelip helak edivermişti ve onlar da bakıp duruyorlardı. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Çünkü Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine ümitsizce, bakınıp dururlarken, bir ceza yıldırımı onları yakalamıştı. |
| Ahmet Tekin Meali |
Rablerinin koyduğu düzene, şer'î hükümlere karşı geldiler. Onlar azâbı beklerlerken, başlarının üzerinde dolaşan felâketi hissede hissede onları yıldırım çarptı. |
| Ahmet Varol Meali |
Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar ve bu yüzden bakıp dururlarken kendilerini yıldırım çarptı. |
| Ali Bulaç Meali |
Ancak Rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp-dururlarken, onları yıldırım çarpıp-yakaladı. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. Bu yüzden bakınıb dururlarken kendilerini yıldırım çarpıvermişti. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Bunun üzerine onlar, Rablerinin emrine karşı geldiler. Onlar baka bak, yıldırım onları yakalayıverdi. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Buna rağmen Rablerinin emirlerine karşı geldiler de bakıp dururlarken onları yıldırım çarptı. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar ise Rablerinin buyruğuna başkaldırmışlardı, bu yüzden bakıp dururlarken onları yıldırım yakalayıvermişti. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Onlar Rablerinin buyruğundan çıkmışlardı; bunun üzerine kendilerini gözleri göre göre yıldırım çarptı. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Rablerinin emrine karşı geldiler. Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi. |
| Edip Yüksel Meali |
Rab'lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Rablarının emrinden azgınlık ettiler, bu yüzden o sâika kendilerini yakalayıverdi, bakınıp duruyorlardı |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Rablerinin emrinden uzaklaşıb azmışlardı. (Bu yüzden) kendilerine de göre göre, onları yıldırım tutuvermişdi. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Buna rağmen (onlar) Rablerinin emrine karşı geldiler; bu yüzden, onlar bakıp dururlarken o yıldırım kendilerini yakalayıverdi. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Rablerinin emirlerine isyan ettiler. Sonra onlar bakıp dururken, güçlü bir ses dalgası onları yakaladı. |
| Kadri Çelik Meali |
Ancak rablerinin emrine baş kaldırdılar; böylece bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıp yakaladı. |
| Mahmut Kısa Meali |
Ama onlar, kendilerine verilen fırsatı kötüye kullanarak Rablerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine dehşet içinde bakınıp dururlarken, korkunç gürültülü bir yıldırım onları çarpıverdi! |
| Mehmet Türk Meali |
(Onlar da) Rablerinin emrine (deveyi öldürerek) karşı gelince, yıldırım onları göz göre göre1 çarpıverdi.* |
| Muhammed Esed Meali |
(çünkü) Rablerinin buyruğuna baş kaldırmışlardı; bunun üzerine, [ümitsizce] bakınıp dururlarken bir ceza şimşeği onları yakalamıştı: |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Nitekim onlar Rablerinin emrine karşı gelmişlerdi: Derken bir (bela) yıldırımı kendilerini enseleyiverdi ve onlar bakakaldılar; |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlar ise Rablerinin emrine imtisalden kaçındılar, artık onları bakar oldukları halde yıldırım yakaladı. |
| Suat Yıldırım Meali |
Onlar Rab'lerinin emrinden uzaklaşıp azıtınca kendileri baka baka, o müthiş yıldırım onları çarpıverdi. |
| Süleyman Ateş Meali |
Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Rablerinin (Sahiplerinin) emrinden uzaklaşıp büyüklenmişlerdi. Sonra göz göre göre onları yıldırımlar çarpmıştı. |
| Şaban Piriş Meali |
Rab'lerinin emrinden çıkmışlar, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpmıştı. |
| Ümit Şimşek Meali |
Onlar Rablerinin emrine karşı geldiler. Onları da göz göre göre yıldırım yakaladı. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı. |
| M. Pickthall (English) |
But they rebelled against their Lord's decree, and so the thunderbolt overtook them even while they gazed; |
| Yusuf Ali (English) |
But they insolently defied(5021) the Command of their Lord: So the stunning noise(5022) (of an earthquake) seized them, even while they were looking on.* |