| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Böylece karısı çığlıklar atarak gelmiş ve (hayretle) yüzüne vurarak: "(Benim gibi) Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış) ?” demişti. |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Derken karısı, onlara dönmüştü de bir çığlık atıp eliyle yüzüne vurmuştu ve ben kısır bir kocakarıyım demişti. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine İbrahim'in karısı çığlık atarak ilerledi ve şaşkınlık içinde yüzüne vurarak feryat etti: “Benim gibi kısır bir kocakarıdan mı olacak, o bilgili çocuk!” diye. |
| Ahmet Tekin Meali |
Karısı kadınların arasında çığlık atmaya başladı. Elini yüzüne çarparak:
“Ben kısır bir kocakarıyım” dedi. |
| Ahmet Varol Meali |
Bunun üzerine karısı çığlık atarak döndü ve elini yüzüne vurarak: "Kısır bir yaşlı kadın mı (doğuracak)?" dedi. |
| Ali Bulaç Meali |
Böylece karısı çığlıklar kopararak geldi ve yüzüne vurarak: 'Kısır, yaşlı bir kadın (mı doğum yapacakmış)? dedi. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Bunun üzerine (İbrahîm'in) hanımı bir çığlık içinde döndü de elini yüzüne çarptı: “- Ben, kısır bir koca karıyım! (Nasıl çocuğum olabilir)” dedi. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Hanımı çığlık atarak, yüzüne vurmaya başladı. Ve kısır bir koca karı (nasıl doğurur?) dedi. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
O esnada, hanımı çığlık atarak, yüzüne vurarak geldi ve “Kısır bir kocakarıdan mı?” dedi. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
Bunun üzerine karısı (Sare) çığlık atarak (misafirlerin) yanına geldi ve (şaşkınlık içinde ellerini) yüzüne vurup şöyle dedi: “(Nasıl çocuğum olur,) ben kısır bir kocakarıyım?”. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bunun üzerine karısı hayretle seslenerek geldi, elleriyle yüzünü kapayarak: "kısır bir kocakarı!" dedi. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yüzüne vurdu. “Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)” dedi. |
| Diyanet Vakfı Meali |
Karısı çığlık atarak geldi. Elini yüzüne çarparak: «Ben kısır bir kocakarıyım!» dedi. |
| Edip Yüksel Meali |
Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bunun üzerine karısı (Sâre) bir çığlık atarak geldi ve elini yüzüne vurarak: "Ben kısır bir kocakarıyım, nasıl çocuğum olur?" dedi. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bunun üzerine hatunu bir çığlık içinde döndü de elini yüzene çarptı ve akîm bir kocakarı, dedi |
| Hasan Basri Çantay Meali |
Bunun üzerine (İbrâhîmin) zevcesi (Sâre) bir feryâd içinde yönelib (elini) yüzüne vurdu. «(Ben) doğurmaz bir koca karı (yım)» dedi. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Bunun üzerine zevcesi (Sâre hayretle) çığlık atarak geldi de elini yüzüne vurdu ve: “(Ben) kısır bir kocakarı(yım; benim nasıl çocuğum olur?)” dedi. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
İbrahim'in karısı çığlık atarak, yüzüne vura vura “(Benim gibi) İhtiyar yaşlı birinin mi? dedi. |
| Kadri Çelik Meali |
Bunun üzerine karısı bir topluluk içinde (halinde) geldi, elleriyle yüzünü kapatarak, “Kısır bir kocakarı (mı doğum yapacakmış)!” dedi. |
| Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine, konuşmalara kulak misafiri olan İbrahim’in hanımı Sâre, bir çığlık kopararak yanlarına geldi. Şaşkınlıktan yüzüne vurarak, “Benim gibi kısır bir yaşlı kadından mı olacak bu çocuk!” diyordu. |
| Mehmet Türk Meali |
(Bunun üzerine) karısı çığlıklar atarak döndü, elini yüzüne kapatıp: “Kısır bir kocakarı (çocuk mu doğurur)? dedi. |
| Muhammed Esed Meali |
Bunun üzerine karısı çığlık atarak [misafirlerin] yanına geldi ve [şaşkınlık içinde] yüzüne vurarak feryad etti: “[Benim gibi] kısır bir kocakarıdan mı!” |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Bunun üzerine karısı ileri atıldı ve yüzüne vurarak, “Kısır bir kocakarıdan ha!”[4721] diye feryadı bastı.* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bunun üzerine zevcesi bir sayha içinde yüzünü döndü de elini yüzüne çarpıverdi ve dedi ki: «Kısır bir koca kadın!» |
| Suat Yıldırım Meali |
Evin öbür köşesinden bunu duyan eşi, elini yüzüne vurarak: “Vay başıma gelene! Ben kısır bir kocakarı iken mi doğuracağım! ” diye çığlık attı. |
| Süleyman Ateş Meali |
Karısı (Sare) çığlık içinde geldi (hayretten elini) yüzüne vurarak: "(Ben) Kısır bir koca karı(yım, benden nasıl çocuk olur)?" dedi. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Karısı çığlık atarak döndü ve ellerini yüzüne vurarak: “Kocamış kısır bir kadından mı?” dedi. |
| Şaban Piriş Meali |
Karısı bir çığlık içinde çıka gelip, (elleriyle) yüzüne vurarak:-Ben, kısır bir kocakarıyım, dedi. Dediler ki: |
| Ümit Şimşek Meali |
Hanımı bir çığlıkla döndü, elini yüzüne vurup “Kısır bir kocakarı mı doğuracak?” dedi. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Derken, karısı bir çığlık içinde döndü; yüzüne vurarak şöyle dedi: "Ben, doğurma yaşını geçmiş bir kocakarıyım!" |
| M. Pickthall (English) |
Then his wife came forward, making moan, and smote her face, and cried: A barren old woman! |
| Yusuf Ali (English) |
But his wife came forward(5009) (laughing) aloud: she smote her forehead and said: "A barren old woman!"* |