| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Gerçekten Biz insanı sıkıntı ve zorluklar içinde (yetişen çok harika bir sanat eseri ve mükemmel bir fabrika biçiminde) yaratmışızdır. (Hâlâ çoğu akledip anlamıyorlar.) |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Gerçekten de biz insanı sıkıntı içinde yarattık. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
gerçekten biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan ile yüklü bir hayat içerisinde yarattık. |
| Ahmet Tekin Meali |
Ana rahminden ölünceye kadar, sıkıntı, eziyet, mükellefiyet ve binbir güçlüklerle karşı karşıya yarattık biz insanı.* |
| Ahmet Varol Meali |
Andolsun ki, biz insanı bir zorluk içinde yarattık. |
| Ali Bulaç Meali |
Andolsun, biz insanı bir zorluk içinde yarattık. |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Doğrusu biz, insanı bir meşakkat içinde yarattık. |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz, insanı sıkıntı ve zorluklarla yoğurarak yaratık. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz, insanı zorluklar içinde yarattık. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
3,4. Ve andolsun babaya (İbrahim'e) ve ondan meydana gelen çocuğa (İsmail'e) ki, biz insanı (hayatında karşılaşacağı) birtakım zorluklar, zahmetler ve sıkıntılar içinde yarattık. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnsanoğlunu, zorluklara katlanacak şekilde yarattık. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
| Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4. Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. |
| Edip Yüksel Meali |
İnsanı zorluklar arasında (direnmesi için) yarattık. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık. |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hakikaten biz insanı bir meşakkat içinde yarattık |
| Hasan Basri Çantay Meali |
ki biz insanı, andolsun, meşakkat içinde yaratdık. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
(Ki) insanı, gerçekten bir meşakkat içinde (olmak üzere) yarattık. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Biz insanı güçlüklere dayanıklı yarattık. |
| Kadri Çelik Meali |
Ki şüphesiz biz insanı bir zorluk içinde yarattık. |
| Mahmut Kısa Meali |
Biz insanı, birçok acılar, sıkıntılar ve zorluklar arasında mücâdele ederek çetin bir sınavdan geçmesi için yarattık. |
| Mehmet Türk Meali |
Gerçekten Biz insanı, sıkıntılarla (mücadele etmesi için) yarattık. |
| Muhammed Esed Meali |
Gerçek şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan [ile yüklü bir hayat]a gönderdik. 3 |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
Hakikaten Biz insanoğlunu farklı meşakkatlere dayanıklı yarattık.[5730]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Muhakkak ki, Biz insanı elbette bir meşakkat içinde (bulunacağı bir mahiyette) yarattık. |
| Suat Yıldırım Meali |
Biz insanı, imtihan ve çile yüklü bir hayata gönderdik. [82, 6-7; 95, 4-5] |
| Süleyman Ateş Meali |
Biz insanı zorluk arasında yarattık.* |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
İnsanı, zorlukları aşacak güçte yaratmışızdır. |
| Şaban Piriş Meali |
“İnsanı dosdoğru/dayanıklı olarak yaratmışızdır. |
| Ümit Şimşek Meali |
Biz insanı zorluklar için yarattık. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık. |
| M. Pickthall (English) |
We verily have created man in an atmosphere: |
| Yusuf Ali (English) |
Verily We have created man into toil and struggle.(6133)* |