| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hayır (asla bu Kur’an’ın yalanı ve yanlışı yoktur!) Bu şehre (Mekke’ye) yemin ederim (ki müşrikler azıtıyor ve hadlerini aşıyorlar). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Andolsun bu şehre. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
Yoo, andolsun bu şehre ki, |
| Ahmet Tekin Meali |
Başka söze gerek yok. Bu beldeye yemin ederim. |
| Ahmet Varol Meali |
Hayır. Bu beldeye yemin ederim. |
| Ali Bulaç Meali |
Hayır; bu şehre yemin ederim, |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine), |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Güven şehri olan Mekke’ye yemin ederim. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
1,2,3. Senin yaşamakta olduğun bu beldeye; doğurana ve doğana yemin olsun ki, [759][760]* |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
1,2. Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine) ki, sen bu şehirde oturacaksın! |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
1,2. Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
1,2,3,4. Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
| Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3, 4. Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. |
| Edip Yüksel Meali |
And içerim bu kente,* |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Andolsun bu beldeye |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
Yu... Kasem ederim bu beldeye |
| Hasan Basri Çantay Meali |
(Hakıykat kâfirlerin dediği gibi değildir). Şu beldeye yemîn ederim. |
| Hayrat Neşriyat Meali |
Yemîn ederim bu beled'e (Mekke'ye)! |
| İlyas Yorulmaz Meali |
Hayır! Bu beldeye yemin ederim ki. |
| Kadri Çelik Meali |
Hayır! Bu şehre yemin ederim.* |
| Mahmut Kısa Meali |
Ey şanlı Elçi! Andolsun Mekke’ye, İbrahim Peygamberin başlattığı tevhid mücâdelesinin, Son Elçiyle yeniden filizlenip yeşerdiği bu bereketli topraklara, halkının huzur ve güven içerisinde yaşadığı bu emîn beldeye!* |
| Mehmet Türk Meali |
1,2. Hayır! (Artık başka söze lüzum yok!) Şu beldeye,1 şu senin içerisinde oturduğun2 beldeye yemin ederim.* |
| Muhammed Esed Meali |
BEN bu beldeyi tanıklığa çağırırım, |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
ÖTESİ yok, işte Ben yemin ediyorum[5726] bu beldeye;[5727]* |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Yemin ederim bu beldeye. |
| Suat Yıldırım Meali |
Hayır! Gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil. Bu şanlı belde hakkı için! |
| Süleyman Ateş Meali |
Yoo, and içerim bu kente, |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
Hayır! Bu şehre dikkatinizi çekerim |
| Şaban Piriş Meali |
Hayır, Yemin ederim, bu şehre! |
| Ümit Şimşek Meali |
1,2. Yemin ederim bu beldeye—ki sen de bu beldenin sakinisin. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir! |
| M. Pickthall (English) |
Nay, I swear by this city |
| Yusuf Ali (English) |
I do call to witness(6130) this City;-* |