| Abdullah-Ahmet Akgül Meali | 
                (Yapabilirse) O zaman hemen (gidip) meclisini (ve destek verenlerini) çağırsın da (bakalım güvendikleri bir işe yarayacak mıdır?) | 
              
                        
                | Abdulbaki Gölpınarlı Meali | 
                Derken hemdemlerini, kavmini, kabilesini çağırır. | 
              
                        
                | Abdullah Parlıyan Meali | 
                Artık o yandaşlarını çağırsın da yardım istesin. | 
              
                        
                | Ahmet Tekin Meali | 
                O vakit, o taraftarlarını, toplantılarına düzenli devam eden danışma meclisini yardıma çağırsın. | 
              
                        
                | Ahmet Varol Meali | 
                O meclisini (yandaşlarını) çağırsın,*  | 
              
                        
                | Ali Bulaç Meali | 
                O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın. | 
              
                        
                | Ali Fikri Yavuz Meali | 
                O vakit, (kendisine yardım için) taraftarlarını çağırıb toplasın. | 
              
                        
                | Bahaeddin Sağlam Meali | 
                17, 18. O meclisini çağırsın. Biz de zebanileri çağıracağız. | 
              
                        
                | Bayraktar Bayraklı Meali | 
                15,16,17,18. Hayır hayır! Eğer bu yaptığından vazgeçmezse, derhal onu o yalancı, günahkâr alnından yakalarız. O, hemen gidip meclisini çağırsın. Biz de zebanileri çağıracağız.[781]*  | 
              
                        
                | Cemal Külünkoğlu Meali | 
                17,18. O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın. Biz de zebanileri (cehennem bekçilerini) çağıracağız. | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Eski) | 
                O zaman, kafadarlarını çağırsın, | 
              
                        
                | Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 
                Haydi, taraftarlarını çağırsın. | 
              
                        
                | Diyanet Vakfı Meali | 
                15, 16, 17, 18, 19. Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş! | 
              
                        
                | Edip Yüksel Meali | 
                O zaman haydi çağırsın kurultayını. | 
              
                        
                | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 
                O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın. | 
              
                        
                | Elmalılı Meali (Orjinal) | 
                O vakıt çağırsın o kurultayını, meclisini | 
              
                        
                | Hasan Basri Çantay Meali | 
                O vakit (durmasın) meclisini da'vet etsin! | 
              
                        
                | Hayrat Neşriyat Meali | 
                O zaman çağırsın (bakalım) meclisini! | 
              
                        
                | İlyas Yorulmaz Meali | 
                O, yardımcılarını çağırsın. | 
              
                        
                | Kadri Çelik Meali | 
                O zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın. | 
              
                        
                | Mahmut Kısa Meali | 
                O zaman çağırsın bakalım, o güvendiği ordusunu, adamlarını, meclisini. | 
              
                        
                | Mehmet Türk Meali | 
                17,18. Bizim Zebanileri1 çağıracağımız zaman o da taraftarlarını toplasın bakalım!*  | 
              
                        
                | Muhammed Esed Meali | 
                Bırak, kendi aklının [asılsız, düzmece] tavsiyelerini 9 [yardımına] çağırsın, | 
              
                        
                | Mustafa İslamoğlu Meali | 
                haydi o kendi yandaşlarını[5819] çağırsın,*  | 
              
                        
                | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | 
                Artık, o, encümeni çağırsın. | 
              
                        
                | Suat Yıldırım Meali | 
                İstediği kadar grubunu yardıma çağırsın!  | 
              
                        
                | Süleyman Ateş Meali | 
                O zaman (o gitsin) de meclisini (adamlarını) çağırsın. | 
              
                        
                | Süleymaniye Vakfı Meali | 
                Çağırsın bakalım yandaşlarını. | 
              
                        
                | Şaban Piriş Meali | 
                -haydi çağırsın çetesini/meclisini. | 
              
                        
                | Ümit Şimşek Meali | 
                Çağırsın taraftarlarını! | 
              
                        
                | Yaşar Nuri Öztürk Meali | 
                Hadi çağırsın derneğini/kurultayını! | 
              
                        
                | M. Pickthall (English) | 
                Then let him call upon his henchmen! | 
              
                        
                | Yusuf Ali (English) | 
                Then, let him call (for help) to his council(6214) (of comrades):*  |