| Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hz. Hızır:) “Eh, ben sana, benimle sabredemeyeceğini zaten söylemiştim değil mi?” diye (yeniden uyardı). |
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O, demedim miydi sana dedi, gerçekten de sen, benimle beraber bulunmaya dayanamazsın. |
| Abdullah Parlıyan Meali |
O zat dedi ki: “Dememiş miydim sana, gerçektende sen benimle beraber bulunmaya dayanamazsın.” |
| Ahmet Tekin Meali |
Hızır:
“Ben sana dememiş miydim? Sen benimle birlikte bulunmaya asla sabredemezsin.” dedi. |
| Ahmet Varol Meali |
(O kul): "Ben, sen benimle sabretmeye güç yetiremezsin, dememiş miydim?" dedi. |
| Ali Bulaç Meali |
Dedi ki: 'Gerçekte benimle birlikte olma sabrını göstermeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini sana söylemedim mi?' |
| Ali Fikri Yavuz Meali |
Hızır dedi ki: “-Sen, benimle asla sabredemezsin, demedim mi sana?” |
| Bahaeddin Sağlam Meali |
Abd: “Ben demedim mi, bana sabretmeye dayanamazsın!...” dedi. |
| Bayraktar Bayraklı Meali |
O kul, “Ben sana, sen benimle beraber bulunmaya dayanamazsın, dememiş miydim?” dedi. |
| Cemal Külünkoğlu Meali |
(Hızır yine:) “Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin, demedim mi?” dedi. |
| Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O: "Ben sana, yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?" dedi. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi. |
| Diyanet Vakfı Meali |
(Hızır:) Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin, demedim mi? dedi. |
| Edip Yüksel Meali |
"Bana dayanamıyacağını sana söylememiş miydim," diye tekrarladı. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hızır dedi ki: "Doğrusu sen benimle asla sabredemezsin demedim mi sana?" |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
doğrusu sen benimle sabredemezsin demedim mi sana? dedi |
| Hasan Basri Çantay Meali |
(O zât şöyle) dedi: «Ben sana beraberimde sabretmiye asla muktedir olamazsın demedim mi?» |
| Hayrat Neşriyat Meali |
(Hızır:) “(Ben) sana: 'Doğrusu sen, berâberimde sabretmeye aslâ güç yetiremezsin!' dememiş miydim?” dedi. |
| İlyas Yorulmaz Meali |
O kul “Ben sana benimle olmaya güç yetiremezsin dememiş miydin?” dedi. |
| Kadri Çelik Meali |
Dedi ki: “Gerçekten benimle birlikteliğe sabretmeye kesinlikle güç yetiremeyeceğini ben sana söylemedim mi?” |
| Mahmut Kısa Meali |
Hızır yine, “Ben sana, benimle arkadaşlığa dayanamazsın, dememiş miydim?” dedi. |
| Mehmet Türk Meali |
O da: “(Daha önce) gerçekten ben sana, sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?” dedi. |
| Muhammed Esed Meali |
Beriki: “Ben sana, bana asla katlanamayacağını söylememiş miydim?” dedi. |
| Mustafa İslamoğlu Meali |
O (kişi) “Ben sana dememiş miydim” dedi; “sen benimle birlikteliğe asla katlanamazsın diye?!” |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «Ben sana demedim mi ki, şüphe yok sen benimle beraber sabra takat getiremezsin.» |
| Suat Yıldırım Meali |
“Sen benimle arkadaşlık etmeye katlanamazsın dememiş miydim? ” dedi. |
| Süleyman Ateş Meali |
(O kul): "Ben sana, sen benimle beraber bulunmağa dayanamazsın, dememiş miydim? dedi. |
| Süleymaniye Vakfı Meali |
"Sana demedim mi benimle birlikte olmaya dayanamazsın?" dedi. |
| Şaban Piriş Meali |
-Ben sana, benimle birlikte olmaya sabredemezsin demedim mi? dedi. |
| Ümit Şimşek Meali |
“Ben sana demedim mi benim beraberliğime tahammül edemezsin diye?” dedi. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dedi: "Ben sana söylemedim mi, sen benimle beraberliğe asla dayanamazsın." |
| M. Pickthall (English) |
He said: Did I not tell thee that thou couldst not bear with me?' ` |
| Yusuf Ali (English) |
He answered: "Did I not tell thee that thou canst have no patience with me?" |